tugba

BISKUVILI YASPASTA
Cocuklugumun yaspastasi dememin sebebi canim annem mukemmel pastalar yapmasina ragmen annemin evde olmadigi zamanlari kollayip kendi kendime hemen bu pastayi yapardim.Ve annem gelmeden once dagittigim mutfagida annemin biraktigi gibi piril piril yapar gecerdim salona.Ilk yaspasta denemem boyle oldu.Yillar gecti uzerinden ama ben hala bu tadi birakamadim.Evlendikten sonra esimde bu pastayi cok sevdigi soyleyince bizim evde her daim yenir oldu bu pasta.Gercekten kolay ve lezzetli bir pasta.Ozellikle sabah uyanip buz gibi bir dilim yemeye bayiliyorum:))))

MALZEMELER:
  • 3 yemek kasıgı un
  • 2 tane yumurta
  • 1 paket vanilya
  • 2-3 yemek kasıgı kakao
  • 1 su bardagı seker
  • 1 kg sut
  • Ara katlar icin petibor biskuvi
YAPILISI:

  1. Vanilya haric tum muhallebi malzemelerini top top  kalmayacak bicimde karıstırın ve orta harli ateste pisirmeye baslayın.
  2. Kaynayıp goz goz olmaya baslayınca ocaktan alın.
  3. Orta boy bir tepsiyi suyla ıslatarak bir kat biskuvi dizin. Uzerine kakaolu muhallebiyi dokun, duzeltin.
  4. Bu sekilde 1 kat biskuvi,1 kat muhallebi olacak sekilde tepsi dolana kadar devam edin.
  5. Buzdolabında sogutup uzerini hindistancevizi,ceviz,cekilmis antep fistigi gibi arzu ettiginiz malzemeyle susleyin ve servis edin.












Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba
Yeniden merhaba:) Evet artık yazılarımın arasında o kadar uzun aralar veriyorum   ki  yazıya baslarken yeniden merhaba demek zorunda kalıyorum:) Ama inanin aklım ve gonlum hep blogumdaydi. Arkadaslarımı da eskisi gibi ziyaret edemiyorum. Beni affetsinler. Yeni duzenimizi oturtunca daha cok ziyaretlerine gelecegim soz.

Son aylarda düzenimiz epeyce degisti.Evde kaldıgım sure kısalınca mutfaga girmek de zorlasıyor haliyle. Ama ben yinede kolayindan birseyler hazirliyorum.Blogumu ihmal ettigim icin ugradigim sitem firtinasina dayanamadim.Benden desteklerini esirgemeyen ozel insanlara cok tesekkur ederim.Blogum kanlansin canlansin diye hepimizin bildigi ama benim uzerinde en cok calismayi sevdigim mayali hamurdan bir pogaca tarifi yaziyorum simdi.



MALZEMELER
  • 1,5 su bardagi ilik sut
  • 1,5 su bardagi ilik su
  • 1 su bardagi siviyag
  • 2 yemek kasigi seker
  • 1 tatli kasigi tuz
  • 1 paket yasmaya(eger buyuk yasmaya kullaniyorsaniz cay tabagini tepeleme olmadan dolduracak kadar kullanin)
  • Alabildigi kadar un(yaklasik yarim kilo kadar aliyor)
IC MALZEMESI:
  • Peynir -maydanoz karisimi
UZERI ICIN:
  • Yumurta sarisi (sayi vermedim cunku mayali hamur kullanacagimiz icin lazim oldukca arttirabilirsiniz)
  • corek otu
YAPILISI:
  1. Un haric butun malzemeyi karistirip mayayi icinde eritin.
  2. Azar azar un dokerek yogurmaya baslayin.
  3. Elinize yapismayan bir hamur olacak.Baktiniz elinize yapismiyor,un eklemeyi birakin.
  4. Ceviz,limon buyuklugu demeyecegim,hangi boyda pogacalariniz olsun istiyorsaniz o buyuklukle elinize hamur alin.
  5. Ortasini acip peynir-maydanoz karisimi koyup kapatin.
  6. Uzerine yumurta sarisi surup,corek otu serpin.
  7. Onceden isitilmis 400 F (yaklasik 200-220 C) de uzeri kizarincaya kadar pisirin.
Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba



Cocuklar icin hazirlanmis tabaklar.Hepimizin evinde bulunan malzemelerle hazirlanmis,tabiki salam ,sosis vb urunleri cok fazla tuketmemek gerektigini biliyoruz.Annelere fikir verir diye dusundum.Evde bulunan ve cocugunuz icin daha yararli olabilecegini dusundugunuz gidalarla bu tabaklardan yapabilirsiniz.
Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

Kurabiye yapmayi cok sevdigimi blogumu takip edenler az bucuk anlamistir.Son zamanlarda her yeni tarif kurabiye:) belki de gelecek tariflerde kurabiye ve turevleri olacak bilmiyorum:)Nedense bu aralar boyle gidiyor.Hep soyluyorum kurabiyelerimi hemen bayatlamayan turden secip yapiyorum diye.Buda onlardan birisi Mis gibi mahlep kokusuna hashas lezzeti karismis bir kurabiye.Simdiden afiyet olsun.. 


MALZEMELER:
  • 1 paket yumusamis margarin veya tereyagi
  • 1 cay bardagi siviyag
  • 1 cay kasigi tuz
  • 2 yemek kasigi toz seker
  • 1 tatli kasigi mahlep
  • 2 yumurta (isterseniz yumurta sarisinin birini uzerine surebilirsiniz)
  • 1,5 tatli kasigi hashas
  • Alabildigi kadar un
YAPILISI:
  1. Tum malzemeleri karistirip kulak memesi yumusakliginda bir hamur hazirlayin. 
  2. Istediginiz gibi sekil verip yaglanmis tepsiye dizin. Ben orgu seklinde yaptim.Eger bu sekilde yapmak isteyen varsa avucunuza hamurdan ceviz buyulugunde parca alip duz bir zeminde ileri geri yaparak uzatin.Iki ucunu ayni hizaya getirip birbirinin uzerinden atarak orgu olusturun.Insallah anlatabilmisimdir.
  3. Uzerine yumurta sarisi surun.Eger isterseniz benim gibi hashas serpin.
  4. 180 derece isitilmis firinda uzeri kizarana kadar pisirin.

NOT:Ben hashasi cok sevdigimden hem icine hemde uzerine yumurta sarisi surdukten sonra hashas serptim.
Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

Vitray ; renkli camlarin belirli bir kompozisyon duzeni icinde bir araya getirilisi demektir.Ozellikle dikkat ettiyseniz kilise camlarinda cok fazla kullanilir vitray.Onlar camlarda kullaniyorsa bende parfede kirik cam seklinde kullanirim.Zaten parfede kaliba dokulerek dondurulmus kremali pasta oldugundan bu ikili cok guzel yakisti birbirine:) Servis ederken dondurucudan yeni ciktigi zaman dokundugunuzda cam gibi ses cikariyor:)Yaz aylarinda daha cok tukettigimiz serin serin ferahlatan parfe benim mutfagimda kisinda yerini aliyor.Gelelim tarife ben yaptigim olculerle veriyorum.



MALZEMELER
  • 2 cesit meyveli jole ( ben hazir yapilmis portakal ve limon-lime olanindan kulandim,eger isterseniz sevdiginiz aromadaki jole kullanabilirsiniz. Toz halinde aliyorsaniz joleyi kutu uzerindeki hazirlama talimatina gore hazirlayip kullanin.)
  • 2 paket krem santi
  • 2 su bardagi soguk sut
  • 1 paket arzu ettiginiz biskuvi (kullanacaginiz kalibin sekline gore ayarlaya bilirsiniz)



YAPILISI:
  1. 2 paket krem santiyi ,2 su bardagi soguk sut ile hazirlayip buzdolabina alin.
  2. Kullanacaginiz kalibin icini veya kalibiniz yoksa cukur bir kabin icini  strec folyo ile kaplayin,kenarlarini uzunca birakin ki parfeyi hazirlama islemi bittikten sonra kenarda kalan uclari uzerine kapatiyoruz.
  3. Kalibimizin tabanina arzu ettigimiz sekilde kestigimiz jolelerimizin bir kismini yerlestiriyoruz.
  4. Buzdolabindan aldigimiz krem santiden uzerini kapayacak kadar alip siviyoruz.
  5. Biskuvili pasta yapar gibi bir kat istedigimiz sekilde kestigimiz jole bir kat krem santi yaparak kalibimizi dolduruyoruz.



 6. En uste istedigimiz biskuvileri dizip,ters cevirdigimiz zaman duzgun durmasi icin taban olusturuyoruz.
 7. Biskuvilerin uzerine de kalan krem santimizi siviyoruz.
 8. Kenarlar da kalan strec folyo uclarini da en ust kismi kapatip dondurucuya koyuyoruz.Eger kenarlarda  fazlalik birakmayi unuttuysaniz ilk basta kalibi strec folyo ile kaplarken sorun degil,en ust kismi daha sonra strec folyo ile kalibin kenarlariyla birlikte sarabilirsiniz.
 9. 1 gece dondurucuda bekletin.Servis edeceginiz zaman cikarip bir tabaga ters cevirin.Artik yenmeye hazir.Beklemek istemedigimden dolayi  ben 6- 7 saat sonra alip yemege baslamistim:)

Etiketler: 2 yorum | edit post
tugba

Gecen gun  tariflerimi karistirirken iclerinde biberli  kurabiye tarifi vardı.Epeydir yapmadigimin farkina vardim.Onu da ne zaman nerede aldigimi hatirlamiyorum,tereyagi kutusunun arkasina yazmisim:)Tabi bu da ayri mesele nerden bulmussam o kutuyu:))Neyse bugunde cayin yaninda acili bir kurabiye olsun deyip usenmeden de kucuk kurabiye kaliplarimla kesmeye karar verdim ve  yaptim.Desarj olmak icin boyle incik boncuk islerle cok ugrasirim.Tarif acili tat sevenler icin guzel bir alternatif.

MALZEMELER:


  • 250 gr yumusak margarin veya tereyagi
  • 1 cay bardagı sıvıyag
  • 1 cay bardagı sirke veya 1 limon suyu (sulu limon olmasi onemli) 
  • 3 yemek kasıgı toz seker
  • 1 tatlı kasigı tuz
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 2 tatli kasigi kirmizibiber
  • 1 cay bardagi dovulmus ceviz(ben iri kiyip koydum dise dokunur olsun diye)
  • Alabildigi kadar un 

YAPILISI:
  1. Tum malzemelerle kulak memesi yumusakliginda hamuru yapın.
  2. Merdane veya oklaya ile biraz kalınca acin. 
  3. Daha sonra kurabiye kalıplarıyla sekiller çıkarin.(Ben cicekli olani tercih ettim.) 
  4. Bunları yaglanmıs tepsiye veya yagli kagit serilmis tepsiye dizin. 
  5. Arzu ederseniz ki ( bazilarimiz kurabiye uzerinde yumurta sevmiyor) üzerlerine yumurta sarısı sürüp susam serpin.
  6. Veya benim yaptigim gibi hic birsey surmeden uzerine sade yapabilirsiniz.
  7. 175C (350 F) de pisirin.
Etiketler: 1 yorum | edit post
tugba





Blogumda mutfak aksesuarlari ve mutfakta pratiklik kazandiracak esyalara yer vermistim.Ozellikle enteresan bir o kadar da eglenceli olmasini istiyorum bu urunlerin .Ama son zamanlarda bu kategoride birseyler yayinlamadigim farkina varinca hemen kollari sivadim.Bu urun resimden de anlasildigi uzere efendim ketcap,mayonez veya kendi yaptiginiz soslari sikmak icin tasarlanmis.Guzelde olmus:) Soyle ekmegin arasindaki sicacik kizarmis kofte ve patatesin uzerine kim nokta atisi yapmak istemez ki ? Once benn........

Etiketler: | edit post
tugba


Kurabiyelerimi yaparken genelde bayatlamayan turden yapmayi seviyorum.Mutfaktaki kurabiye tabagimin sabah kahvesinin veya bes cayinin yaninda yemek icin kurabiye dolu olmasina dikkat ederim.:)Malum bende cay veya kahveyi kuru kuru icemeyenlerdenim.Bu kurabiye tarifim ise tuzlu ,gercekten lezzetli ve kiyir kiyir agizda dagiliyor. Genellikle yiyenler hazir pastane kurabiyesi saniyor.Kurabiyeler bayatlamadan en az 1 ay dayaniyor.Tarifin eksik oldugunu dusunmeyin icerisine kabartma tozu veya karbonat konulmuyor.

MALZEMELER:
  • 1 paket (250 gr )oda sicakliginda margarin veya tereyagi
  • 1 cay bardagi siviyag
  • 1 cay kasigi tuz
  • 2 yemek kasigi toz seker
  • 2 yumurta
  • Alabildigi kadar un ( kulak memesi  kivaminda oluncaya kadar)
  • Corekotu

YAPILISI:
  1. Tum malzemeleri karistirip kulak memesi yumusakliginda bir hamur hazirlayin. 
  2. Istediginiz gibi sekil verip yaglanmis tepsiye dizin. Uzerine yumurta sarisi surup corek otu serpin. 
  3. 180 derece isitilmis firinda üzeri kizarana kadar pisirin.
NOT:Yumurtanin bir tanesinin sarisini uzerine kullandim.
Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

Tepside yufka boregi hazirlarken, daha leziz ve kivaminda olmasini istiyorsaniz; böregi hazirlayip pisirmeden once buzdolabinda birkac saat bekletin.

Erimis margarinin icine sut katip yufkanin her katmanina sürerseniz böreginizin daha lezzetli olacagini göreceksiniz.

Börek üzerinin kizarmasi için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamissa, biraz yogurdu bir yemek kasigi  yagla karistirip sürün, güzel bir renk oldugunu göreceksiniz.

Hazirladiginiz kekin üzerine eritilmis çikolata dökeceginiz zaman, çikolataya biraz tereyagi katin. Sonucunda hem lezzet verir hem de çikolatayi yumusatir.

Hamur isi yaparken hamuru mutlak surette en az 30 dakika dinlendiriniz. Üzerini nemli bir bez ile kapatip buzdolabina koyunuz. Böylece hamur daha iyi açilacak ve daha iyi performans verecektir.

Kahvalti ya da çay saati için hazirladiginiz hamur kizartmalarinin daha lezzetli olmasini istiyorsaniz, hamura eklediginiz kabartma tozuna biraz toz seker katin.

Eger evde ekmek yapiyorsaniz, içine koyacaginiz bir miktar haslanmis ve ezilmis patates ekmeginizin daha geç bayatlamasini saglayacaktir.

Evde pasta hazirlayanlar için bir öneri daha var. Lezzetli bir pasta hazirlamak kadar, süslemek de çok önemlidir. En çok da özel günlerde pastalarin daha gözalici olmasina dikkat edilir. Siz de kendi pastanizi kendiniz yapiyorsaniz, üzerini süslerken çesitli reçelleri hafifçe sulandirip sos olarak kullanabilirsiniz.
tugba

Nette dolasirken cesit cesit tarifleri vardi sogan dolmasinin.Bu tarifte benden olsun diyerek kendi yapis seklimle arsivimde bulunsun istedim.Ben pismis sogani cok sevenlerdenim bu yemekte tam bana göreydi.Denemek isterseniz olculeri azaltip yapabilirsiniz.Ve hatta artan dolma harciniz oldugunda soganlari haslayip ayni sekilde harci degerlendirebilirsiniz.

MALZEMELER
  • 6 tane kuru sogan ( beyaz sogan olursa daha lezzetli olur)
  • 6 yemek kasigi pirinç
  • 3 yemek kasigi orta yagli kiyma
  • 1 yemeklik dogranmis sogan
  • 4-5 dis dogranmis sarimsak
  • 1 yemek kasigi kadar salca
  • pirincin kurulugu gidecek kadar siviyag
  • tuz,karabiber (damak zevkinize gore)


 YAPILISI
  1. Ilk olarak soganlarin kabuklarini soyun  basindan altina dogru derince bir kesik atin ve bunlari bol suda 5-6 dakika kadar haslayin.
  2. Icimizi hazirlamak için sogani,sarimsagi ve kiymayi,pirinci ve salçayi ilave edip karistirin ve tuzunu,baharatini atin.
  3. Haslanan soganlari tek kat halinde ayirin.
    Iclerine tatli kasigi ile hazirladiginiz icten koyun ve kendi kivriminin geldigi gibi sarin.
  4. Hepsini hazirladiktan sonra  tencereye dizin.
  5. Uzerine 1 su bardagi kadar sicak su ile biraz salcayi ezip yarim fincan kadar da sivi yag  ve tuz ilave edip kisik ateste pisirin.
  6. Arzu ederseniz bir cay kasigi kadar nar veya sumak eksisi de ekleyebilirsiniz pisirirken.
  7. Pirincler pisince yemek hazir demektir.
 

Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

Tatli seven birisi olarak en kolay tatli tarifleri her zaman favorimdir.Blogumu takip edenler irmik helvasindaki zaman tasarrufumu biliyordur:) Un helvasinda da  zaman kazanmak icin suyu ve sekeri icinde eritiyorum:).Nefis bir lezzet cikiyor ortaya.Haydi tatli krizine girenler kosun mutfaga:)))

MALZEMELER:
  • 1.5 su bardagi un
  • 1 cay bardagi siviyag
  • 1 su bardagi toz seker
  • 1 su bardagi  su
  • 1 cay bardagi dovulmus veya kiyilmis ceviz
YAPILISI:
  1. Yapismaz tencereye, siviyag ve unu ekleyip, karistirin. 
  2. Ocak isisi, en düsük isi konumunda olacak. . 
  3. Tencerede ki un ve siviyagi,  agir agir karistirarak kavurun. 
  4. Yaklasik, 10-15 dakika sonra rengi pembelesecek. 
  5. Karisim bir güzel karistirildiktan sonra, suyu ekleyin, iyice karistirin.
  6. Üzerine sekeri ekleyin seker eriyinceye kadar hizlica karistirin.
  7. Top top olacaktir hizlica karistirmaya devam ettikce topaklanma kaybolacak. 
  8. Üzerine, dövülmüs ceviz içi ekleyip, karistirin. 
  9. Helva karistirilirken tencere tabanina yapismiyorsa, kivama gelmistir.Altini kapatip, helva ilikken sekillendirin,sogumaya birakin.Afiyet olsun.


tugba
 MALZEMELER:
  • Arzu ettiginiz boyda tortilla  (Meksika’ da mısır unu ile yapılan ekmeğe verilen ad. – Mısır unuyla yapılan tuzlu küçük krep.)
  • Peynir-maydanoz , haslanmis patates vs.
  • Tereyag veya siviyag
YAPILISI:
  1. Tortillanin her iki tarafini  su ile islatip(cok fazla degil yoksa hamur olur) 2-3 dakika bekletin.
  2. Arzu ettiginiz ic malzemesini bir tarafina koyup diger kismi uzerine kapatin.
  3. Onceden isittiginiz sicak yapismaz tavaya hazirladiginiz tortillayi koyup her iki tarafini siviyag veya tereyagi ile yaglayarak kizarincaya kadar arkali onlu pisirin.
Not:Agzi acilinca hava alip kurumus tortillalari da ayni yontemle yaparak israfi onleyebiliriz.Resimdeki tortillalardan birisi oldukca kurumustu ama su an ne kadar cazip gorunuyor dimi:))))

Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

Bu pilava cok sey yazmak isterdim ama hangi cumleler dogru tanimlar bilemiyorum bunun icin yapip yemenizi tavsiye ediyorum.Ozellikle iftar ve davet sofralarina farklilik katmak isteyenler icin gercekten guzel bir tarif.

MALZEMELER:
  • 1 su bardagı pirinc (ben basmati kullandim)
  • 2 su bardagı (kaynar) su
  • 1 cay bardagından az siviyag
  •  1 paket mantar (eger jumbo mantar kullanacaksaniz 5-6 tane yeter)
  • 1 cay bardagi bezelye (ben taze kullandim,ama konserve de olur)
  • 1 cay kasıgı tuz
  • 1 su bardagi kasar rendesi

 YAPILISI:
  • Pirincin üzerine  1 tatlı kasıgı tuz serpin, pirincleri bir parmak  gececek sekilde kaynar su ekleyin ve 35-40 dk. su ılınıncaya kadar bekletin.
  • Mantarları yıkayın ve incecik dograyın, bir tavada 2 yemek kasıgı siviyag ile renkleri sararıncaya kadar kavurun. Mantarlar once su salacak bir sure sonra suyunu cekecektir. Pisen mantarları kenara alin.
  • Islattıgınız pirinci, muslugun altında suzekten akan su berraklasıncaya kadar yikayin.
  • Siviyagi hafifce kızdırın ve pirincleri ekleyin, 4-5 dk. kavurun. Mantarları ekleyin ve çok az daha kavurun.Bezelyeleri de ekleyerek 1-2 tur daha karistirin.

  • Arzu ederseniz kiyilmis dereotuda ekleyebilirsiniz.
  • Kaynar suyu karısıma ekleyin ve karistirin. 3 dk. hızlı ateste, daha sonra altını kısarak 10-15 dk. suyunu cekinceye kadar pisirin.
  • Pilavın altını kapatınca uzerine bir pecete kapatın ve 10-15 dk. dinlendirin. Servis yapacagınız zaman karıstırıp, isiya dayanikli bir tepsi veya borcama pilavi bosaltin.
  • Uzerine heryerini kaplayacak sekilde kasar rendesi serpin.
  • Daha onceden isitilmis firinda kasarlar 3-4 dakika eriyip ,kizarincaya kadar pisirin.
  • Firindan alip dilimleyerek sicak sicak servis yapin.
Tarif http://hunerlibayanlar.blogspot.com/ dan alinmistir.

Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba
 
Malum onumuz kis havalar sogudukca sofralarda corbasiz olmaz.Cok pratik,hesapli,bir o kadarda lezzetli olan bu corbayi sofraya ilk koydugumda suzme mercimek corbasi diye sevinip yiyenler oldu:) Eh cocuklara corba yedirmekte biraz zor oldugundan bunu eglenceli hale getirip onlara ''Bu corba minik tavsan corbasiymis" diye basina oturtup sizin yazdiginiz tavsan hikayesiyle tabagin nasil bittigini farkettirmeyebilirsiniz:)) Havuctan dolayi hafif tatlimsi bir tat olusuyor ama bu tadi sevmezseniz yaparken tuzunu biraz belli edebilirsiniz. 


MALZEMELER:


  • 2 adet (Orta Boy) havuc
  • 1 adet (Orta Boy) patates
  • 1 adet (Orta Boy) kuru sogan
  • 2 dis  sarımsak
  • 6 su bardagı su
  • 1 kahve  fincani sıvı yag (turk kahvesi fincani ile)
  • 1/2 cay bardagı sut
  • tuz, karabiber
YAPILISI:

  • Havuc, patates, sogan ve sarımsakları irice dograyın ve üzerine su ekleyerek, hepsi pisinceye kadar kaynatın.(Kasik veya catalla rahatla ezilecek kivamda olmali)
  • Karısımı el blenderi yardımıyla (ya da robotta) puruzsuz bir kıvama gelinceye kadar cirpma islemi yapın. Bu asamada tuzunu ekleyin.Butun karisimi tencereye alin.
  • Sut ekleyerek, kısık ateste 4-5 dk pisirin.
  • Ayrı bir tavada sıvıyagı kızdırın ve corbanın uzerine dokun. 4-5 dk. daha karıstırarak kaynatın. Altını kapattıktan sonra karabiber serpin ve servis yapın.
Not:Tarifin orjinalinde siviyag miktari oldukca fazlaydi ve ben corbada agir olacagini dusunerek azalttim.Oldukca da guzel oldu.

tarif :http://hunerlibayanlar.blogspot.com dan alinmistir.


Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

| edit post
tugba

Bu tarifi bir tv programinda ogrenmistim ve yaptim cok lezzetli oldu.Oldukca da doyurucu ve besleyi bir kek.

MALZEMELER:
  • 3 yumurta
  • 1 su bardagı sut
  • 1/2 (yarim) su bardagı sıvıyag
  • 1 bardak mısır tanesi
  • 1 bardak dogranmıs yesil sogan
  • yarım demet dogranmıs dereotu (evde kalmamisti kullanmadim,ama mutlaka koyun)
  • 2 su bardagı un
  • 1/2 su bardagı tam tahıllı un (yoksa diger undan 1/2 (yarim su bardagi) ekleyin)
  • tuz, karabiber
  • kabartma tozu
YAPILISI:
Yumurtaları çatalla kopuk kopuk oluncaya kadar  çırpıp tüm malzemeleri ekliyoruz.Kekten koyuca kıvamlı hamur elde edip kek kalıbında veya tepsisinde pişiriyoruz.Firindaki keke catal veya kurdan batiriyoruz eger temiz cikarsa kekimiz pismis demektir. Afiyet olsun!
Not:Keklerden olumlu sonuc alabilmek icin kabartma tozuyla birlikte eleyip kullanin.
tugba


Bamyanin her turlusu bana gore lezzetlidir.Fakat kizartmasini duydugumda aslinda neden olmasin diye dusunup kollari sivadim.Sonuc mukemmeldi.Denemeye deger diyorum.

MALZEMELER:
  • Baslari ayiklanmis bamya
  • siviyag
  • sarimsakli yogurt
  • tuz
YAPILISI:
  1. Ayikladigimiz bamyalari siviyagda ilk rengini kaybedinceye kadar kizartiyoruz.Kagit havlu uzerine alip,yagini cektiriyoruz.
  2. Sade veya sarimsakli yogurtla servis yapiyoruz.
NOT:Bamya icin olcu vermedim,karar sizin ne kadar yapmak isterseniz.

Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba

Koy kahkesi  Antep'te ozellikle Ramazan bayramı icin yapılır ve özelligi 1-2 ay kalsada bayatlamayan ve icindeki baharatlarla her gecen gün daha da güzellesen bir yiyecek. Gerci son zamanlarda unlu mamuller satan yerlerde her zaman bulmak mumkun.Kahke, kurabiye benzeri oluyor, sekerli ve icinde cesitli baharatlar var.Asıl tarifinde ise unla birlikte irmikte kullanılıyor. Bayrama bir elin parmaklarini gecmeyen günler kala hanimlarin ve firinlarin tam vardiya hummali bir calisma yuruttukleri yilin en yogun zamanidir su an. Evlerde bayram temizligi sonrasi, kollar sivanir ,mayana kokusu buram buram kokmaya baslar .Kilolarca yapilir.Oyle 3 -5 kiloda degil 10 kilodan yukari dusunun:) Her evin kahkesinin tadı imkanlarına, hanımın becerisine göre degisir ve her gittiginiz yerde daha farkli bir lezzet beklentisiyle tadarsiniz kahkeyi. Bu lezzeti bayram yaklastikca ariyor insan.Sizde eger bayramda yapilmiyorsa misafiriniz ,kurabiye isteyen cocuklariniz olursa yaparsiniz ve mutfaginiza bir Antep tatlisi eklemis olursunuz Lezzetli ve bir o kadar da vitaminli olan bu kahkelerden bende tadimlik yaptim.Buyrun tarifi.
MALZEMELER:
  • 1/2 bardak sut
  •  1/2 bardak seker
  •  1/2 bardak zeytinyagi (yoksa diger siviyaglardan kullanabilirsiniz)
  •  1/2 paket margarin
  •  3 yemek kasigi mayana (anason)
  •  3 yemek kasigi corek otu
  •  3 yemek kasigi susam
  •  1/2 paket kabartma tozu
  •  1 cay bardagi pekmez (istege bagli)
  •  Aldıgı kadar un
  •  1 yumurta (akı icine sarısı yuzune isterseniz kullanmaya bilirsiniz)
YAPILISI:
  1.  Oda sicakligindaki margarini ve sekeri derin bir kaba koyup iyice yogurun. Uzerine un ve kabartma tozu haric diger tüm malzemeleri ekleyerek yogurmaya devam edin.
  2.  Yogurdugunuz tum malzemelere kabartma tozunu da ekledikten sonra yavas yavas ununu eklemeye baslayın.Buradaki ölcü hamuru oldukça yumusak yapmanız. Ne kadar yumusak olursa o kadar lezzetli olur.Yani hamur elinize yapısmayacak kıvama gelince un eklemeyi bırakın.
  3.  Ceviz büyüklügünde parcalar koparıp tezgahta veya iki elinizin arasında uzattıgınız hamurun uclarını birlestirip yagladıgınız tepsiye dizin.
  4. Uzerine yumurtanın sarısını sürerek fırında üzeri kızarana kadar pisirin.
  5. Firindan cikarip soguttuktan sonra saklama kabina koyarak 1-2 ay saklayabilirsiniz.






Etiketler: | edit post
tugba
Insanoglu yeter ki istesin ekmekleri israrla cope atmamayi,israf etmemeyi.Bunlarda bayat ekmeklerle yapilan tatli tarifleri.Birbirinden lezzetli tarifler.Simdiden afiyet olsun.Kesenize bereket olsun.


20. TUTMAC
3 su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve yarım limon suyu karıştırılıp kaynatılır. Elde edilen şurup soğumaya bırakılır.Bayat ekmek küp küp doğranır.Zeytinyağı, tavada yakılmadan kızdırılır. Doğranmış ekmekler, çırpılmış yumurtaya bulanarak, kızgın yağda peyderpey kızartılır. Kızaran ekmekler şuruba atılır.Bir yandan kızartma işlemi sürdürülürken, öte yandan şurubu çeken ekmekler servis tabağına çıkartılır. Kızartma işlemi bitince, servis tabağına çıkarılmış ekmekler üzerine tarçın, susam, badem, ceviz, fındık, gül suyu serpilir. Hafifçe karıştırılır. İstenirse kalan şurup da ekmeklerin üzerine
gezdirilir.

21. BAYAT EKMEK TATLISI
Bayat ekmekler ince ince dilimlenip fırında kıtırlaştırılır. 1 ekmek için 2 su bardağı toz şeker ile 2 su bardağı su kaynatılır. ¼ limonun suyu eklenir. Elde edilen şerbet, soğutulduktan sonra ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Mevsim meyveleri ekmek dilimlerinin üzerine dizilir.Not: Reçeli sulandırıp kıtırlaştırılan bayat ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirmek sureti ile de tatlı yapılabilir. Bunu krem şanti ile süslemek de mümkündür.


22. SUTLU BAYAT EKMEK TATLISI
1.5 bayat ekmeğin içi derin bir kaba ufalanır. Üzerine 1.5 su bardağı süt gezdirip karıştırılır.Yarım saat bekletildikten sonra ekmek içleri el ile sıkılıp süt süzülür.
Buna eritilmiş 3 çorba kaşığı margarin, 3 yumurta ve 1 çorba kaşığı toz şeker eklenip karıştırılır.Yüksek kenarlı bir tepsi yağlanır. Hazırlanan karışım tepsiye 1.5 cm.
kalınlığında olacak şekilde dökülür. 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Şişip kabaracak olursa, bıçak ile birkaç yerinden delinir.Tatlı fırında pişerken, bir tencerede 1 su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve 1 tatlı kaşığı limon suyu kaynatılır. Fırından çıkarılan tepsi üzerine gezdirilerek dökülür.Tatlı soğuyunca baklava şeklinde dilimlenir. Hindistancevizi veya iri
kıyılmış ceviz ile süslenerek servise çıkarılır.

23. EKMEK HELVASI
Bir tencerede 3 su bardağı dolduracak kadar ufalanmış ekmek içi, yarım su bardağı erimiş margarin veya tereyağında sürekli karıştırılarak, hafif bir
esmerlik alana kadar kavrulur.Ayrı bir tencerede 1 su bardağı toz şeker ve 1.5 su bardağı süt kaynatılıp ılıtılır. Vanilya eklenir.
Ilık süt şerbeti, ekmekli malzemeye katılır. Tencere kapağı kapalı olarak 15 dakika beklenir. Tane tane olan helva, servis tabağına alınıp çekilmiş antep fıstığı ile süslenir.

24. VISNELI EKMEK TATLISI
Bayat ekmekten 2 cm. kalınlığında dilimler kesilir. Kabuklar düzgünce kesilerek çıkarılır. Daha sonra dilimler ortadan kesilerek iki parçaya ayrılır; fırın tepsisine dizilir. Orta ısıda hafif pembeleşinceye kadar
kızartılır.1 kg. toz şeker, 5 su bardağı su, bir tencerede kaynatılıp şurup yapılır. Çekirdekleri çıkarılmış 1 kg. vişne, şuruba katılır; 1-2 taşım kaynatılır. Vişne taneleri bir tabağa alınır. Ateşten alınan vişne şurubu, soğumadan, kızartılmış ekmek dilimlerinin üzerine kepçe ile gezdirilir. Sonra tepsi ağır ateşte tutularak, içindeki şurup, koyulaşana kadar kaynatılır. Ara sıra tepsi hafifçe sallanarak, ekmeklerin dibe yapışmaması ve şurubu iyice içmesi sağlanır. Şurup koyulaşınca, tepsi ateşten alınıp soğutulur.Ekmek dilimleri tabaklara yerleştirilir. Üzerine krema veya kaymak koyulur. Bunun üzerine de vişne taneleri yerleştirilir.

25. UZUMLU EKMEK TATLISI
1 büyük salkım siyah üzüm ayıklanıp yıkanır; taneleri ortadan ikiye bölünerek çekirdekleri çıkartılır.Yarım bayat ekmek, küp şeklinde doğranarak üzümler ile karıştırılır.Hazırlanan karışım, yağlanmış kalıba dökülür.1 kahve fincanı elenmiş un bir kâseye konulur. Üzerine yarım su bardağı toz şeker, 1 çimdik tuz, çırpılmış 3 adet yumurta ve 1.5 su bardağı süt eklenir. Bu karışım da tahta bir kaşık ile karıştırılıp kalıba dökülür.Kalıba dökülmüş tüm karışım, 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Fırından çıkarılıp ılımaya bırakılır. Üzerine pudra şekeri döküldükten sonra dilimlenerek servise çıkarılır.


26. INCIR VE BALLI EKMEK TURTASI
1 adet bayat ekmek bir kâseye ufalandıktan sonra 2.5 su bardağı süt ile ıslatılır. 20 dakika kadar bekletilerek yumuşatılır.8 adet kuru İncir suda bekletilerek yumuşatılır. Yumuşadıktan sonra suyu
süzülen incirlerin her biri 5-6 dilim halinde kesilir.2 kaşık tereyağı tavada eritilir.4 yumurta çırpılarak, eritilmiş 2 kaşık tereyağı, 3 çorba kaşığı bal ve sütlü ekmek ile mikserde karıştırılır.
Daha sonra incir dilimleri bu karışıma eklenir.18x20 cm. ebadında bir fırın kabına yağlı kağıt döşenir. Kağıdın üzeri 1 tereyağı ile yağlanır. Elde edilen karışım kaba dökülür; 180 derecede
ısıtılmış fırında 1 saat pişirilir. Krem şanti veya kaymak eşliğinde servise çıkarılır.


27. EKMEKLI PUDING
Bir kapta 3 su bardağı süt, 3 yumurta, ¾ su bardağı bal, yarım limonun suyu, 4 çorba kaşığı keçiboynuzu tozu, 1 tatlı kaşığı tarçın ve 1 çay kaşığı tuz karıştırılır. İçine, 4 su bardağı dolduracak kadar, iyice ufalanmış bayat ekmek, 1.5 su bardağı rendelenmiş elma, yarım su bardağı dövülmüş ceviz içi eklenip karıştırılır. Tüm karışım, yağlanmış bir kalıba koyulup 175 derecede
ısıtılmış fırında 35 dakika kadar pişirilir. Bu ölçü, 6 kişiye yeter. Not: Ekmekli puding sıcak veya soğuk yenilebilir. Sade olarak veya krem şanti, dondurma, elma sosu gibi ekler ile de servise çıkarılabilir.


28. EKMEKLI KREP
4 dilim bayat ekmek ufalanır; üzerine 1.5 su bardağı süt dökülerek ıslatılır. 4 yumurta, 2.5 çay bardağı un ve 4 çorba kaşığı bal, ufalanmış
sütlü ekmeğe eklenip iyice karıştırılır.Fındık büyüklüğünde tereyağı tavada kızdırılır. Hazırlanan karışımdan bir miktar tavaya dökülür. Tava sallanarak hamurun yayılması sağlanır.
Krepin her iki tarafı da pişirilir.Hamur bitinceye kadar aynı işlem tekrarlanır.Not: Kreplerin üzerine fıstık ezmesi de sürülebilir. Ekmekli krep, komposto ile birlikte iyi gider.


29. BADEMLI EKMEK DILIMLERI
1 kutu krema ve 2 yumurta çırpılıp karıştırılır.Bayat ekmek dilimleri krema ve yumurta karışımına batırılarak ıslatılır. Islatılmış ekmeklerin iki tarafı da, kızdırılmış tereyağında kızartılır.
Kızarmış ekmeklerin üzerine bal sürülür. Servis tabağına dizilen ballı ekmeklerin üzerine kıyılmış badem serpilir.

30. CIKOLATALI VE EKMEKLI KEK
3 su bardağı dolduracak kadar, ufalanmış ekmek içi, 2 su bardağı ılık sütte yumuşaması için biraz bekletilir.Yarım su bardağı badem iri iri doğranır.Yarım su bardağı kuru üzüm de, yumuşaması için suya koyulup bekletilir. 1 adet küçük çikolata ince ince kıyılır.Ekmekli süt mikserden geçirilir; 2 kahve fincanı toz şeker, 3 çorba kaşığı kakao, 2 adet çırpılmış yumurta, doğranmış badem, kıyılmış çikolata ve
sıkılıp suyu süzülmüş kuru üzüm eklenerek iyice karıştırılır.20x15 cm. ebadında bir fırın kalıbına yağlı kağıt döşenir; üzeri erimiş tereyağı ile yağlanır. Hazırlanan karışım kalıba konularak 180 derece
ısıtılmış fırına verilir. 50 dakika pişirildikten sonra kek fırından çıkarılır. Üzerine pudra şekeri serpilir. Ilıyınca, kareler halinde kesilerek servise çıkarılır.
tugba
 
Bayatlamis ekmeklerimizi guzelce topluyoruz dogruca cope ''ATMIYORUZ'' , mutfak tezgahimiza alip,birbirinden lezzetli tariflerimizi uyguluyoruz.Tek tek tarif vermek istemedim caniniz neyi yemek ve yapmak istiyorsa secim  sizin.Su andan itibaren ekmek israfini onlemeye yardimci olursam ne mutlu bana:)..  

1. EKMEK KAVURMASI
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. Tencerede kızartılmış yağ ile kavrulur. Ekmekler kavrulurken, 1 çay bardağı soğuk su, üzerine serpilir. İyice
karıştırıldıktan sonra tencerenin kapağı kapatılıp 5 dakika pişirilir.

2. PAPARA
Bayat ekmekler, çukur bir kaba kuşbaşı doğranır. Halka halka doğranmış soğan, tereyağı veya zeytinyağında kavrulur. Ardından
tuz ve su eklenip kaynatılır. Üzerine tulum peyniri dökülür. Bir süre ılımaya bırakıldıktan sonra çukur kaptaki ekmeklerin üzerine dökülür.


3. TIRIT 
Bayat ekmek dilimleri bir kaba yerleştirilir. Kıyılmış soğan tuz ile öldürülüp ekmek dilimleri üzerine döşenir. Sonra üzerine haşlanmış kemikli etin suyu bolca dökülür. Dileyen, kıyılı maydanoz
veya sumak serpebilir.


4. EKMEK SUPURGESI (Ankara dolaylarından bir tirit çeşidi)
Bayat ekmek dilimlenip bir tepsiye yerleştirilir. Bir tencerede su kaynatılıp ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Ardından
sarımsaklı yoğurt dökülür. Son olarak da, bir tavada yağ ile kavrulan salça ve kırmızı pul biber karışımı gezdirilir.


5. EKMEK OGMASI
Bayat ekmeklerin içi -istenirse, kabuğu ile birlikte- ufalanır; bir kapta eritilen tereyağına dökülerek kavrulur. Sonra üzerine bir yumurta kırılıp
ekmek ufakları ile alt üst edilir. Ardından 1 bardak süt dökülüp yeniden karıştırılır. Çok hafif ateşte süt çekilinceye kadar bekletilir. Süt çekilince ateşten alınır; üzerine bir bez konularak demlendirilir. Ilınınca
yenilir.


6. YALANCI PACA 
Küçük küpler şeklinde doğranan soğan, tencerede, 1 yemek kaşığı tereyağı ile kavrularak pembeleştirilir. Üzerine salça ilâve edilerek eritilir. Dövülmüş
2 diş sarımsak, 1 limonun suyu, tuz, kırmızı toz biber ve et suyu katılır. Bayat ekmek küp şeklinde doğranarak tereyağında kavrulur. Kıtırlaşınca,
çorba kâsesine doldurulan çorbanın üzerine dökülür.


7. KALACUS
Bayat ekmek, küpler halinde kesilerek derin bir kaba konur. Kıyılmış soğan, tavada kızdırılmış margarin ile pembeleşinceye kadar kavrulur.
Çalkanarak ayran kıvamına getirilen yoğurt ve su, yağ ve soğanın bulunduğu tavaya eklenir.Birkaç dakika kaynatıldıktan sonra, oluşan karışım derin kapta bulunan
doğranmış bayat ekmeklerin üzerine dökülür. Kabın kapağı kapatılır.Bir süre ateşin üzerinde tutulduktan sonra hemen sofraya getirilir.


8. EKMEKLI OMLET
4 dilim bayat ekmek küp şeklinde kesilip tereyağında kızartılır. 8 yumurta, 2.5 su bardağı süt, tuz ve muskat karıştırılıp, iyice çırpılır.
Hazırlanan karışımdan 4 ayrı omlet pişirilir. Üzerine küp şeklinde doğranmış kızarmış ekmek ve küp şeklinde doğranmış domatesler koyulup ikiye katlanır.


9. EKMEK KARISTIRMASI
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. 3 yemek kaşığı margarin bir tencerede eritilir. Erimiş tereyağına kaşık ucu
ile salça koyulur. Üzerine 3-4 yumurta kırılır; karıştırılarak pişirilir. Ardından karabiber serpilir. Doğranmış ekmekler ve maydanoz da eklenip kısık
ateşte biraz karıştırılır. Tencerenin kapağı kapatılıp 6-7 dakika ekmekler yumuşatılır.Ekmek karıştırması, cacık veya salata ile yenilebilir.


10. YUMURTALI EKMEK ASI
Bayat ekmek dilimleri küp şeklinde doğranıp fırında kıtırlaştırılır. Piyaz doğranmış soğan, bir tavada yarım çay bardağı sıvı yağ ile
pembeleştirilir. 1 çorba kaşığı salça ve 1 çay bardağı su eklenip birkaç dakika kaynatılır. Doğranmış ekmekler, soğanlar ile karıştırılıp tavanın kenarlarına çekilir.
Tavanın ortasına 2 yumurta kırılır. Üzerine tuz ve karabiber ekilir.Tavanın kapağı kapatılarak, yumurtaların pişmesi beklenir.4 diş sarımsak dövülüp yoğurda katılır. Sarımsaklı yoğurt servis tabağına
alınır. Üzerine, tavadaki pişmiş olan yumurtalı ekmek aşı, bozulmadan çıkarılır.1 çorba kaşığı erimiş margarinde yeterli miktarda kırmızı pul biber hafifçe
yakılır. Biberli yağ, yemeğin üzerine gezdirilir.


11. EKMEKLI EZME
2 dilim bayat ekmeğin kabukları kesilip atılır. Dilimler çukur bir tabağa koyulup üzerine soğuk su dökülür. 5 dakika sonra sudan çıkarılır; suyu
süzülerek ufalanır.Ufalanmış ekmekler, 3 yemek kaşığı dövülmüş ceviz içi ve 2 diş dövülmüş sarımsak, 2’şer yemek kaşığı zeytinyağı, yoğurt, limon suyu ve
1’er çay kaşığı domates ve biber salçası iyice karıştırılır.Elde edilen karışım servis tabağına koyulur. Üzerine pul biber ekilir. Birkaç yarım ceviz ve maydanoz ile süslenir.
Not: Ceviz terine badem veya fındık da kullanılabilir.


12. BAYAT EKMEK KOFTESI
Bayat ekmek ıslatılır; el ile sıkılarak suyu süzüldükten sonra bir kaba alınır. 100 gr. kıyma, 1 baş soğan rendesi, kimyon, köfte baharı, tuz ile
yoğrulup köfte şeklinde parçalara ayrılır.Köfteler kızgın yağda kızartılıp emici bir kâğıt üzerine çıkarılır. Çay yanında yenilebilir.


13. PEYNIRLI BAYAT EKMEK KOFTESI
1 adet bayat ekmek, üzerine su serpilerek nemlendirildikten sonra ufalanır. İçine yarım kalıp sert beyaz peynir rendelenir; 1 demet maydanoz doğranır; 2
yumurta kırılır; 1 adet orta boy soğan rendelenir; tuz, köfte baharı ve pul biber katılır. Bu karışım yoğrularak köfte şeklinde parçalara ayrılır.
Köfteler önce una, sonra çırpılmış yumurtaya, daha sonra galeta ununa bulanıp kızgın yağda kızartılır. Üzerlerine kürdan batırılarak servise çıkarılır.


14. BAYAT EKMEK PIZZASI
Bayat ekmekler dilimlenip küp küp kesilir. Margarin ile yağlanmış ve un serpiştirilmiş fırın tepsisine yayılır.
4 yumurta çırpılır; içine 2 su bardağı süt, 1 paket kabartma tozu, yarım çay bardağı sıvı yağ katılır. Karışım tekrar çırpılıp ekmeklerin üzerine
dökülür. Bayat ekmek pizzası bu durumda buzdolabında bir gün bekletilebileceği gibi hemen de pişirilebilir.Fırına verilmeden önce, üzerine dilimlenmiş sucuk, salam veya sosis
yerleştirilir. Domates, biber dilimleri de yerleştirilebilir. Bunların üzerine de kaşar rendesi serpiştirilir.


15. DILIM PIZZASI
Bayat ekmek dilimlerine tereyağı sürülür. Yumurta, beyaz peynir veya çökelek, maydanoz ve pul biber karıştırılıp ekmek dilimlerinin üzerine bolca
sürülür. Bu karışıma küçük doğranmış domates ve sivri biber de eklenebilir. Dilimler, peynir pembeleşinceye kadar fırında kızartılır.


16. KETCAPLI DILIM PIZZASI
Bayat ekmek dilimleri, yağlanmış tepsiye dizilir. 1 çorba kaşığı salça, 1 çorba kaşığı ketçap, 2 yumurta, 1 tatlı kaşığı kekik
ve 1 çay bardağı sıvı yağ çırpılır. En son ezilmiş beyaz peynir katılır. Karışım, ekmek dilimlerinin üzerine sürülür.
Dilimler, orta ısılı fırında, pembeleşene kadar kızartılıp, sıcak sıcak servise çıkarılır.


17. DILIM KAYGANASI
2-3 yumurta çırpılıp 1 kahve fincanı süt veya su ile karıştırılır. Bayat ekmek dilimleri arkalı önlü bu karışıma bulanıp kızgın sıvı yağda kızartılır.


18. SARIMSAKLI EKMEK (Tiyriti)
Bayat ekmek dilimleri fırında kıtırlaştırılır. 2-3 diş sarımsak dövülüp tereyağında 1-2 çevrilir. Bolca toz kırmızı biber, bir fiske tuz ve 1 kahve fincanı su eklenip hemen ateşten alınır. Ekmek dilimleri üzerinde gezdirilir.


19. BAYAT EKMEK KANEPESI
Bir kabın içinde 1 çorba kaşığı salça, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 tatlı kaşığı kekik, yarım çay bardağı süt, 200 gr. ezilmiş beyaz peynir, 2 yumurta iyice karıştırılır.
Bu karışım, kanepe şeklinde ve ince bayat ekmek dilimlerine sürülür.Dilimler, fırın tepsisine dizilir; hafif pembeleşinceye kadar kızartılır.Kızartılmış dilimlerin üzerine 1’er ince dilim domates; bunun üzerine de 2 ince dilim sosis yerleştirilir.Kanepeler, kürdanlı olarak servis tabağına alıp, soğutmadan, kıvırcık marul yaprakları eşliğinde servise çıkarılır.

''Alintidir''
tugba

Yemeklerimde,salatalarimda sikca kullandigim kaparinin faydalarini yazmisken ,bir de tarif eklemek istedim.Kapariyi acili sos ve tursulariniza da ekleyip tuketebilirsiniz.
 MALZEMELER:
  • 1 paket makarna (tercih sizin)
  • 1 kase sarimsakli yogurt
  • 1 yemek kasigi biber salcasi
  • 1 yemek kasigi chili hot sos( istege bagli)
  • 1 yemek kasigi ketcap
  • 1 yemek kasigi siviyag
  • 1 yemek kasigi kapari
  • karabiber
  • su
YAPILISI:
  1. Makarnayi kutu uzerindeki tarife gore hazirlayin.Kenara alin.
  2. Sarimsak katilmis yogurdu da iyice krema kivamina gelinceye kadar catalla cirpin.
  3. Isinmis tavaya siviyagi alin.Uzerine salca ,chili hot sos,ketcap ekleyip bir miktar suyla acarak pisirin.Diger yandan arzu ettiginiz sekilde kaparileri ( ister tane halde,ister bicakla kiyilmis halde) ekleyin.
  4. Bir iki turda karistirdiktan sonra damak zevkinize gore karabiber ekleyip,ocaktan alin.
  5. Servis tabagina once makarnayi koyun.Uzerine sarimsakli yogurt ve en uste de kapari sosunu dokup afiyetle yiyin. 
NOT:Ilk kez kapari yiyecekseniz tadi farkli gelebilir,ama mutfaginizda kullandikca bu sifali yiyecegi damak tadiniz alisacaktir.Benden ufak bir tavsiye eger sevmeyecek olursaniz,hic olmazsa gozu kapali yiyip,faydalanin:) .Tansiyon problemi olanlar cokca tuketmemeli.Salamura olarak hazirlandigi icin tuzu oldukca fazla.
Etiketler: 0 yorum | edit post
tugba
| edit post
tugba
Evliya Çelebi, 400 yıl öncesinde keşfetmiş bu bitkinin varlığını. “İşte bu kumlu toprakta, bu iklim şartlarında “gebre” adında bir yemiş yetişiyor ve bu yöre halkı bu yemişin sirkeli turşusunu yapıyor.Bu turşu için “çok faydalı” diyor Evliya Çelebi.
Faydalı oluşu hastalıklara deva olmasından, zindelik, sağlık , güç vermesinden olsa gerek.Ve meşhur olması da lezzetli, faydalı oluşundan...”
Kaparinin bezelye büyüklüğündeki tomurcuklarının protein, vitamin, mineraller, rutin ve hardal yağı glikosidi yönünden oldukça zengin olması, onu doyurucu bir besin haline getiriyor. Gençleştirici ve “afrodiziak”- cinsel gücü arttırıcı- etkisi de keşfedilen kapari tomurcukları, Avrupa ve Amerika da vazgeçilmez bir çeşni olarak sofrada yerini alıyor. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde kaliteli bir meze olarak kabul görüyor.Kapari tomurcukları salamura edildikten sonra, zeytinyağı ve limonla işlem görüyor ve mezeye dönüşüyor;sofraların baş tacı oluyor.
Kaparinin tomurcukları dışında “karpuzcuk”da denilen meyveleri ve sürgün uçları da salamura ve sirkede muhafaza edilmek suretiyle gıda olarak değerlendiriliyor. Özellikle de Kıbrıs’ta ve İspanya’da sürgün uçları, vejetasyonun başlarında taze iken toplanıyor.Tabii yine sirke ve tuz ile terbiyelendikten sonra tüketiliyor.Çünkü acılığı- ki bu acılık içeriğindeki hardal yağı glikosidinden kaynaklanıyor- ancak bu şekilde gideriliyor ve asıl tadı ortaya çıkıyor.
İnsanlar kapariyi gıda niyetine tüketirken aynı zamanda, pek çok hastalığa karşı da bağışıklık kazanıyorlar.Örneğin özündeki rutin, kılcal damarlardaki kanamaları önlüyor.
Hayvanlar yediğinde ise sonuç inanılmaz. Süt ve yumurta verimi oldukça artıyor.
Kaparinin her şeyi değerli; hiçbir şeyi atılmıyor. Dal uçları, tomurcukları, meyveleri gıda sektöründe; yaprakları sertleşmiş dalları, kökleri de ilaç, boya ve kozmetik sanayiinde değerlendiriliyor.
İspanyollar köklerinden yaptıkları ilaçları, hemoroitin tedavisinden kalça rahatsızlıklarının giderilmesine, kadınların regl dönemlerinin düzenlenmesinden sancıların giderilmesinde kullanmışlar. Sirkesinden diş ağrılarının giderilmesinde faydalanılmış. Yine köklerinden zehirlenmelere karşı panzehir elde etmeyi başarmışlar.
Hindistan’da kaparinin kök kabuğu, taze veya kurutulmuş olarak yüzyıllardır müshil, tonik balgam söktürücü, solucan düşürücü, ağrı kesici olarak kullanılmakta. Romatizma ağrıları olanlar, felç geçirenler, dalak büyümesi şikayeti olanlar şifayı kaparinin kök kabuklarından elde ettikleri ilaçlarda bulmuşlar.
Avrupa’da meyveleri ve çiçek tomurcukları, müshil(kabızlık giderici) ve diüretik(idrar söktürücü) olarak kabul edilmekte, uyarıcı ve iskorbüt hastalığını önleyici olarak değerlendirilmekte.Yaprakların ezilmesiyle hazırlanan lapa ise gut hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.Ayrıca kan bozuklarının giderilmesinde yine kapariye başvurulmakta.
Uluslararası Kanser Enstitüsü’nde yapılan çalışmalarda kapari, anti tümör aktivitesi sağlayan “ekstrakt”ın hazırlanmasında kullanılan bitkiler arasında yer alıyor.


 Prof.Dr.Ahmet.Maranki'den adını çok duyduğumuz kapari halk arasında gebere otu olarak bilinmektedir ;özellikle kanser hastalarınin tronbosit oluşumunda çok etkilidir.

Kaparinin Faydaları

-Ağrı kesici özelliği vardır.
-Sindirim sistemini düzenler
-Kabızlık gidericidir.
-İdrar söktürücüdür.
-Balgam söktürücüdür.
-Adet düzenleyicidir.
-Solucan ve parazit düşürücüdür.
-Romatizma rahatsızlıklarına iyi gelir.
-Felçten korur.
-İskorbit hastalığında kullanılır
-Kan bozukluklarına faydalıdır
-Gut hastalığına iyi gelir.
-Antitümör etkilidir.
-Mide rahatsızlıkları, ülsere iyi gelir
-Hemoroid hastalarına fayda sağlar.
-Dalak büyümesinde faydalıdır.
-Kalça rahatsızlıklarında kullanılır.
-Özellikle kanser hastalarında trombosit sayısını yükselttiğinden faydalıdır.
-Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyicidir.
-Multipl Skleroz (MS) hastalığında faydalıdır.
-Cinsel gücü arttırıcıdır.
 
UYARI: Gebere otunun kullanımı bilinmezse zararları da olabilir. Kapari bitkisi oldukça faydalıdır. Ama bir o kadar da zehirli bitkidir. O yüzden ya işlenmiş olanını, ya da tablet halinde satılanları almak gerekir.Direk toplar toplamaz asla tüketilmemelidir.Gölgede kurutularak zehiri alınmalıdır.
MARANKİ.COM
tugba
 
Beslenme yoluyla dışarıdan aldığımız karbonhidrat, yağ ve proteinler, beden şehrinde işletilen fabrikaların çalışması için gereklidir. Biyolojik fabrikalardaki kimyevî hâdiselerin sağlıklı şekilde gerçekleştirilmesinde, suya, çeşitli vitamin ve elementlere önemli vazifeler yüklendiğinden bunların dışarıdan düzenli şekilde alınmasına ihtiyaç vardır. Bu maddelerin bağırsaklarımızdan kana geçmesi için gerekli biyo-fiziko-kimyevî mekânizmalar da bağırsaklarımıza yerleştirilmiştir. Meselâ, besin maddelerinin tamamının israf edilmeden kana geçmesi için, bağırsaklarımız mükemmel bir mimaride yaratılmıştır. Emilim yüzeyinin artırılması için bağırsakların içinde bağırsak boşluğuna doğru yaklaşık bir cm uzanan Kerkring isimli kıvrımlar inşa edilmiştir. Ayrıca bu kıvrımların üzerine bir mm uzunluğunda eldiven parmağı şeklinde birbirlerine bitişik dizilmiş ve yüzeyi bağırsak epitelyum hücreleri ile döşeli villus adı verilen uzantılar yerleştirilmiştir. Her bir epitelyum hücresinin bağırsağa bakan tarafı yaklaşık 200 adet mikrovillus adı verilen ince uzantılarla süslenmiştir. Kerkring kıvrımları, villuslar ve mikrovilluslar hepsi birlikte yaklaşık 250 m2 gibi geniş bir emilim yüzeyinin teşekkülüne, bir başka ifadeyle bağırsakların emilim yüzeyinin 600 misli artmasına vesile olmaktadır. Rabb'imizin sindirim sistemine yerleştirdiği bu azamî tasarruf mekânizmasının (geniş yüzeyin) hikmeti, besin maddelerinin tamamının hızlı bir şekilde emilmesi ve israfın önlenmesidir.
Yemeklere niçin tuz atarız?

Bağırsaklarımızda emilimin mükemmel seviyede gerçekleştirilebilmesinde tuza önemli vazifeler yüklenmiştir. Bir lezzet vesilesi olan tuz, gıdaların tüketiminde ve iştahı açmada önemlidir. Haşlanmış bir et veya patatesi, tuzsuz yemekle, tuzlu yemek arasında lezzet bakımından büyük fark vardır. Yemeklere tuz atmak sadece tat açısından mı önemlidir? Yoksa bu tat duyusunun arkasında vücuda gerekli başka hikmetler de var mıdır?
Tuz, sodyum ve klor elementlerinden meydana getirilen bir bileşiktir. Tuzdaki sodyum, karbonhidratların yapı taşları olan basit şekerler ve proteinlerin yapı taşları olan aminoasitlerin kana emilebilmeleri için gereklidir. Dolayısıyla, yemeklere tuz atılmazsa önemli besin maddeleri olan karbonhidratlar ve proteinler kana geçemez, bağırsaklarda emilmeden dışarıya atılır ve önemli besin maddeleri israf edilmiş olur.
Bağırsak iç yüzeyini örten epitel hücrelerinin zarına glikoz, galaktoz ve aminoasitlerin tutunması ve bağırsak boşluğundan hücrenin içine alınması için taşıyıcı proteinler yerleştirilmiştir. Bu kargo proteinler vasıtasıyla besin maddeleri, önce epitel hücresinin içine alınır; bir sonraki adımda, hücrelerden kana taşınır. Bağırsak epitel hücrelerinde bulunan taşıyıcı proteinlerin iki adet alıcısı (reseptörü) vardır. Bu reseptörlerden birine glikoz, galaktoz veya aminoasitlerden biri; diğerine ise sodyum bağlanır. Eğer bağırsak boşluğunda glikoz, galaktoz ve aminoasitler olduğu hâlde sodyum yoksa, bu besin maddeleri kana geçememektedir. Bunun tersi de doğrudur. Bağırsakta sodyum var, fakat bu besin maddelerinden herhangi biri yoksa, yine sodyum emilemez. Sodyum elementinin kana geçmesi, şeker veya aminoasitlerin varlığına bağlı kılınmıştır.
Kolera ve dizanteri gibi hastalıklarda kusma ve ishale bağlı olarak, vücuttaki su miktarı azalır, tansiyon düşer. Nihayetinde damarların içinde kan devr-i dâimi devam ettirilemez. Çocuklarda yaz ishallerinde gözlenebilen bu dolaşım şoku, kısa sürede tedavi edilmezse, ölümle neticelenebilir. Dolaşım şokunun tedavisinde vücuttaki su miktarının artırılması hedeflenir. Suyun vücutta, özellikle damarlarda tutulabilmesi, tuzun bağırsaklardan kana düzenli olarak geçebilmesine bağlıdır. Tedavide tek başına su içirilmesi yeterli değildir. Tuz ve onun emilebilmesi için bağırsaklarda şeker ve/veya aminoasitlerin bulunması şarttır. Bu yüzden ishal tedavisinde kullanılan ishal tozunun içinde hem tuz, hem de şeker bulunur. Tansiyon düşüklüğü durumunda da hastalara tuzlu su yerine, tuzlu ayran tavsiye edilir. Çünkü ayranda bulunan aminoasitler, tuzun ve suyun emilmesini sağlamaktadır. Açken veya bağırsaklarda besin maddesi bulunmadığı zamanlarda su içilirse, bu suyun çok büyük bir kısmı kana geçemez. Belki de suyun midede israf edilmemesi için, mide veya bağırsaklarımız boşken su içmeye ihtiyaç duymayız, duysak bile fazla içemeyiz. O zaman yemeklerden sonra su içme ihtiyacının ortaya çıkmasının hikmeti, yemeklerden sonra içilen suyun; hem mide ve bağırsaklarda sindirimi kolaylaştırmaya, hem de besin maddelerinin kana geçmesine vesile olmasıdır.

Tuz sadece lezzet vesilesi mi?

Tuz, sadece lezzet almamıza vesile olan bileşik değil, besinlerin kana geçmesini sağlamada vazifelendirilmiş önemli bir moleküldür. Tuzun hem bir iştah vesilesi, hem de beslenmenin temel şartı olması, tesadüfen ortaya çıkmış olamaz. Yüce Yaratıcı, tuzu sadece lezzeti duymamıza vesile olan tat duyusu için yaratmamıştır. Meselâ, ayran veya haşlanmış patatesteki besleyici moleküllerin bağırsaklardan emilmesi, sebepler plânında tuzsuz mümkün olmadığından, Rezzâk-ı Kerîm, beden sağlığının devamlılığında önemli olan tuzu, insanların besinlerle birlikte almalarını teşvik etmek için, ona lezzet ve tat verme görevi de yüklemiştir. Zevk ve lezzetler, bu hissi işleten uyarıcılardır. Yemeklere tuz konulmasının hikmeti, bağırsaklardan besinlerin emiliminin sağlanmasıdır.

Tuz ve metabolik sendrom

Metabolik sendrom, asrımızın önemli problemlerinden biridir; bu sendromun içinde şişmanlık, şeker hastalığı, damar sertliği, yüksek tansiyon, kalb yetmezliği ve damar tıkanıklıkları gibi birçok hastalık mevcuttur. Şişmanlık, şeker hastalığına, damar sertliğine, yüksek tansiyona, damar tıkanıklıklarına, kalb krizlerine ve kalb yetmezliğine sebep olmaktadır. Tuz kısıtlaması, şişmanlık ve yüksek tansiyon tedavisinde başvurulan bir tedavi şeklidir. Tuzsuz alınan gıdalar yukarıda anlatıldığı gibi bağırsaklarımızdan yeterince kana geçemez ve kişinin zayıflamasına yardımcı olur. Besinlerde bulunan karbonhidratlar vücutta yakılamazsa, yağlara dönüşmekte ve yağ şeklinde depo edilerek şişmanlığa sebep olmaktadır. Tuzsuz diyet ile şişmanlamanın önüne geçildiği gibi, şişmanlıkla ortaya çıkan yüksek tansiyon düşürülmekte ve diğer bazı hastalıklar önlenebilmektedir. Ayrıca tuzsuz yemek iştahı azalttığından, fazla yemek tüketimi engellenmektedir. Bu tespitler neticesinde, halk arasında 40 yaşından sonra üç beyaz zehir olarak görülen tuz, un ve şeker hakkındaki bilgilerin doğruluğu ve Rabb'imizin hiçbir şeyi abes yaratmadığı kolayca anlaşılmaktadır.

Böbreklerdeki hikmetli işler

Bağırsaklarda tuza bağlı emilimin benzeri, böbreklerimize de yerleştirilmiştir. Böbreklerde kan süzülüp temizlenirken, glikoz ve aminoasitler de kandan süzüntüye geçerler. İsrafın olmadığı vücut sistemlerinde, bunların tekrar kana geri emilmesi için böbrek tüplerinde bağırsaklardakine benzer emilim yüzeyini artırıcı çıkıntılar yaratılmıştır. Böbrek tüplerinde de bu kıymetli besin maddelerinin kana geri döndürülmesi için tuzda bulunan sodyuma ihtiyaç vardır. Böbreklerden besin maddeleriyle birlikte sodyum da süzülür ve bunlar birlikte emilirler. Bağırsaklardaki benzer mekânizmayla tüplerde bulunan glikoz ve aminoasitler geri emildiğinden sağlıklı kişilerin normal idrarlarında bu besin maddeleri bulunmaz. Bu o kadar hassas işleyen bir mekânizmadır ki, idrarda glikoz veya aminoasitlerin bulunması, şeker hastalığına veya önemli bir böbrek hastalığına işaret eder.
Bağırsaklarımızdaki emilim işleminde, sadece sodyumun alınmasında enerji harcanır. Sodyumun emilmesine paralel olarak, glikozun, galaktozun, aminoasitlerin, bikarbonatların, klorun, suyun emilimi ile potasyumun ve hidrojen iyonlarının kandan bağırsağa taşınması gibi birçok işlem gerçekleştirilir. Enerji harcanarak yapılabilecek bütün bu işlemler, bir tek sodyumun emilmesine bağlanarak harika bir tasarruf sağlanmaktadır. Bikarbonata, kanın asit-baz dengesinin sağlanmasında dolayısıyla kanın asitliğinin azaltılmasında önemli roller verilmiştir. Kanın en önemli negatif yüklü anyonu olan klor, sodyuma elektriki yükle bağlandığından pasif olarak emilir. Potasyum miktarı, kanda fazla bulunursa kalbin durmasına sebep olabileceğinden, sodyumun emilmesi esnasında fazla potasyum vücuttan uzaklaştırılır. Hidrojen iyonlarının fazlalığı, kanda asidoza yol açabileceğinden, kandaki fazla asidin vücuttan atılması hayatî önem taşır.
Tuz gibi bol ve basit bir yapıya sahip moleküllere yüklenen bu hikmetli vazifeler, hiçbir şeyin boş ve abes yaratılmadığını, her şeyin bir plân ve program dahilinde yürütüldüğünü akıl sahiplerine göstermektedir. Bu mükemmel fonksiyonlardaki dakik işleyişlere ait reaksiyonlar zincirinde her molekülün tam istenen yerde ve istenen miktarda bulundurulmasını hiçbir zaman akılsız ve şuursuz moleküllere veremeyeceğimize göre, bütün bu hikmetli süreçleri yerli yerinde yaratan Sonsuz İlim ve Kudret Sahibi’ni bir kere daha hatırlamalıyız.
Prof.Dr.Omer Arifagaoglu
tugba

Cocuklar icin eglenceli bir pancake.Saclari yumurta,gozleri muz,agzi elma ... Sabah kahvaltisi icin meyvelerde eklenip hazirlanmis,sirin mamalar, annelere fikir olur umarim. 
tugba
 
Kolayi çoğumuz düşünmeden tüketiyoruz. Peki, kola içtikten sonra vücudumuzda ne gibi değişiklikler olur?



Prof. Dr. Ayşe Akın bir bardak Kola içtikten sonra vücudumuzda meydana gelen sürecin sağlığımıza etkilerini anlattı.

İlk 10 dakika:

10 çay kaşığı şeker vücudunuza girer (Günlük almanız gereken şeker
miktarının tamamı kadar). Fosforik asit tat alma duyunuzu keser ve aşırı şeker yüklemesinden dolayı kusmanızı engeller.

20 dakika:

Kan şekerinizde ani bir yükselme olur, yüksek miktarda insulin patlamasına neden olur. Karaciğeriniz vücudunuzdaki şekeri yağa çevirerek buna bir yanıt verir. Bu sadece bir kaç dakika içinde olur.

40 dakika:

Kafein emilimi tamamlanır. Göz Bebekleriniz büyür, kan basıncınız
yükselir, karaciğeriniz kana daha fazla şeker pompalamaya başlar.
Beyninizdeki adenozin reseptörleri rehaveti önlemek için bloke olur.

45 dakika:

Beyninizde dopamin salgısı artar.Bu tıpkı eroinin vücuta yaptığı tepkimelere benzer.

60 dakika:
Kafeinin diüretik özellikleri baş gösterir (tuvalet ihtiyacı). Bu da
vücutta depolanmış kalsiyum, magnezyum ve çinko'nun da beraberce dışarı atılması demek.

Bir süre sonra şeker ihtiyacını tekrar duymaya başlayacaksınız, kendinizi halsiz ve bitkin hissedeceksiniz. Vücudunuzda kola ile aldığınız bütün su tekrar dışarı atıldığı için susuzluğunuzu tekrar hissedeceksiniz. Şeker ihtiyacını takiben, kafein isteği de başlayacak (sigaradaki gibi)

kaynak: http://www.samanyoluhaber.com/haber-104159.html