tugba

1682 yılının 12 Nisan akşamı Londra'da bir evde kraliyet sosyetesinden bir grup yemek yiyeceklerdir. Bu yemek o güne kadar yenmiş yemeklerden farklıdır çünkü davetlilerden Fransız mucit, 35 yaşlarındaki Deniş Papin, yemeği son buluşu olan, her tarafı kapalı, üzerinde emniyet vanası olan bir kap içinde pişirecektir.

Papin, gazlarla ilgili ana kanunları formüle eden İrlandalı fizikçi Robert Boyle'nin asistanıdır ve kabın içindeki buhar basıncını arttırarak, yemeğin sıvı kısmının kaynama noktasını yükselten bu buluşunu 1679'da gerçekleştirmiştir. Yemekte bulunanlar pişen etten o kadar memnun olmuşlardır ki, bu buharlı tencere süratle yayılmış, hemen hemen bütün yiyeceklerin hatta pasta ve pudinglerin pişirilmelerinde bile kullanılmıştır.

Her icadın ilkinde olduğu gibi, bunda da bazı aksamalar olmuş, emniyet valfı sık sık tutukluk yapmış, güzel bir akşam yemeği yemeye hazırlananlar, tencere patlayınca yiyecekleri duvarlarda seyretmek zorunda kalmışlardır. Bu patlamalar düdüklü tencerenin neredeyse 150 yıl unutulmasına yol açmıştır. Tekrar popüler olması ise Napoleon Bonaparte sayesinde olmuştur.

'Bir ordu midesi üzerinde hareket eder' diye bir vecizenin sahibi olan Napoleon askerlerine yiyecek ikmalini sağlıklı yapamamaktan şikayetçi idi. Bu sorunu çözmek için parasal ödül vaat etmesi üzerine Fransız şef Nicholas Appert, Papin'in buluşunu geliştirerek günümüzdekine benzer pratik bir düdüklü tencere yapmış ve tekrar yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır.

Alıntıdır..


İlk tanıdığımız düdüklü tencereler buhar çıkışı ile düdük sesine benzeyen bir ses çıkaran, lastiğini sürekli değiştirmemiz gereken, dikkatli kullanılmazsa patlama tehlikesi olan basınçlı tencerelerdi. Artık ilerleyen teknoloji sayesinde daha sessiz, lastik değiştirme sorunu olmayan, zaman kontrollü, kolay açılıp kapanabilen kapaklar hatta bir değil çift emniyetli düdüklü tencereler var. Ne olursa olsun bu basınçlı tencerelerde yine dikkat edilmesi gereken birçok özellik var. İşte bunlardan bazıları;
  • Düdüklü tencereler suyla çalışır. Kaynayan suyun oluşturduğu basınçla yemekler daha kısa sürede pişerler. Herşeyden önce mutlaka düdüklü tencereye yeterli su konulmalıdır.
  • Düdüklü tencereye konulan gıdalar ve tabiki su genel olarak tencere yüksekliğinin üçte ikisini geçmemelidir.
  • Düdüklü tencereyi yerleştireceğiniz ocağın tencerenin tabanından dışarı taşmaması gerekir. Ateş hiçbir zaman tencere tabanınından taşmamalıdır. Elektrikli ocaklarda ise ocağın çapı tencerenın tabanından küçük olmalıdır.
  • Eski tip düdüklü tencere kullanıyorsanız, kapaktaki buhar çıkışlarını mutlaka kontrol etmelisiniz. Br iğne yardımı ile buhar çıkışlarını temizlemelisiniz.
  • Yine eski tip düdüklü tencerelerde buhar ve ses çıkışı ile beraber kapakta bulunan oynar subap(duduk dedigimiz parca) aşağı indirilir. Bu şekilde pişme sırasında tencereden dışarı az miktarda buhar çıkarak patlama tehlikesi ortadan kalkar. Aynı zamanda pişme zamanını bu andan itibaren ayarlayabilirsiniz.
  • Düdüklü tencereleri yemek piştikten sonra ateşten alsanız bile kapak açılana kadar yemek pişmeye devam eder. Bu süreyide göz önüne alarak yemeğinizin pişme süresini ayarlayın.
  • Düdüklü tencerelerde pişme bittikten sonra kapağı hemen açamazsınız ve acmamalisiniz. İçindeki basınç azaldıktan sonra açabilirsiniz yani soguduktan sonra. Bu süre sırasında yemek pişmeye devam edecektir. Artık bazı düdüklü tencerelerde basınç göstergeleri bulunmaktadır.
  • Her duduklu tencerenin kullanim kilavuzu ve pisirme sureleri farkli oldugunda aldiginiz duduklu tencerenin kullanim klavuzunu ve pisirme surelerini DIKKATLICE OKUYUN VE ATMAYIN her kullanista emin olamadiginiz zaman size yardimci olacaktir.
  • Son cikan duduklu tencerelerden hepimizde olacak diye birsey olmadigini biliyor ve (siz hala annenizin margarini mi kullaniyorsunuz? reklamini hatirlatacak) eski tip duduklu tencere kullaniminin mutfakta kadinin dakikligini one cikardigini savunuyoruz:)
0 Responses